Dünyaya eşsiz '' dünya barışı simgesini '' katmaya gelmiş biri John Lennon.1960 yılların başlarından bu yana,dünya,kaos ve gizemli derinliklerde kaybolmuş iken bir parça dünya çerçevesine başka bir anlam katmıştır.John Lennon'u anlamak sadece sanatçı olarak değil,bir insan olarak tanımlamak gerektiğini düşünüyorum.Gerek dünyaya,insanlığa,doğaya kattığı o büyülü iklimin yanısıra; aşkı,sevgiyi
ölümsüzlüğü de anlatır her adımında.Düşünceleriyle var olan kitap düzenini yıkmış ve günümüz dünyasında var olmayan o " pollyanna " akımını ateşlemiştir resmen.İnsanların tek gözüyle baktığı gerçeğine karşılık,tüm bu gerçeklerin altındaki " puzzle " üstatıdır John Lennon.
1962 yılında ilk 45'liği olan " Love me do " albümü ile yaşanmışlıkların içinde yaşanmayan çok şey olduğunu bize kanıtlamıştır.Şarkısının içindeki o kıpırdanmalara dikkat edince,sanki iki insanın-hiç tanımamış olsa bile-birbiri için fedakarlık yapma isteğini uyandırıyor bana.Yada iki insanın ilk görüşte aşklarını yada çılgınlıklarını.Yaşamın değer yargılarını bir kenara bırakarak kendiniz olmayı,kendinize güvenmeyi sevmeyi anımsatıyor her sözleri.O kadar garip ki şuan dinlediğimde bile herkese sarılmak istiyorum adeta.John Lennon,Paul McCartney ile birlikte grubu oluşturduklarında " Beatles İsa'dan bile daha popüler " sözüyle ne demek istediğini gayet iyi açıklamıştır aslında.Tabiki bu durumda toplum açısından pek hoş karşılanmaması da normal.Sizce John Lennon bu sözleri söylerken ve şarkılarını yazarken dünyaya nasıl bakış açısı kattığını göstermiyor mu?
John Lennon'un gözlükleri ise o dönemin en büyüleyici simgesi olmayı başarmıştır. Farklı renklerdeki o gözlüklerin yanı sıra yuvarlak olması,sanki"dünya benim gördüğüm gibi renkli ve benzersiz ama sadece ben görebiliyorum ve bunu bir gün size göstereceğim"diyordu.John Lennon'un gözlüklerine paha biçilememesinin sebebi bu olmalı.Herkesin kullanabilmesi değil gerçekten kullanmak isteyen ve kendine yakıştığını düşünen insanların sahip olması gereğiydi.
60'lı yılların sonunda, nefesini kesicek ve hayatının anlamını bulduğu kişiye adadı kendini,John Lennon.O kişi Yoko Ono.Aşkın,sevginin,tutkunun hiç bir şeyin altına alınamayacağı tek element onun için. Yoko onun için o kadar önemlidir ki Beatles'ın Julia şarkısının Yoko'ya atıfta bulunduğu için bıraktığı bile söylenir..Şan,şöhret,para onun için akşam yemeğinden sonra biraz açık çay kıvamındadır.Peki ana yemegi?Şuan kaç kişi aşkı ve tutkusu uğruna herşeyden vazgeçerki? İşte John'u John Lennon yapan şey işte budur.
Kraliyet ailesininde bulunduğu bir konserde " ucuz koltukta oturanlar alkışlayabilir,diğerleri mücevherleri şıkırdatsın " demiştir.
Kara günün geldiği o 1980 yılında,hem barış yara aldı hem de dünyanın en büyük müzisyenlerinden birini kaybetti.Akli dengesi olmayan biri tarafından" bende John Lennon gibi olmak istedim " düşüncesiyle öldürüldü kendi evinin önünde.Peki ne için? John Lennon öyle bir adamdıki o dönem toplumunu barış ve sevginin unsuru olarak benimsemiş ve onun izinden birçok hareketin simgesi haline gelmişti.Öyle bir adamdıki sadece hayranları tarafından değil,tüm dünyayı arkasına alarak siyasetçilere,politikacılara,devlet başkanına kafa tutabilirdi.Zekasını ve kitlesini o kadar iyi yayıyordu ki işte bu gerçek,birilerini kızdırmış olmalı bence!Yoksa deli birisi neden John Lennon olmak isterki?
John Lennon öldükten sonra hayranları ona " uçurduğun beyaz güvercinin kanatları artık simsiyah oldu" demişlerdir. Dünya bu barışı zaten o zamandan beri yoketti.Şuan ise barış için çabalamak sadece John Lennon görüşü olarak kaldı malesef.En son kanlanması gereken bir gözlüktü John Lennon.
" Eğer herkes başka bir televizyon seti yerine barış isteseydi,barış olurdu " John Lennon.
helas